22 Şubat 2012 Çarşamba

En sonunda buluştuk, uzun uzun konuştuk...



Geçen haftasonunun en keyifli akşamlarından biri şüphesiz uzuuunca zamandır biraraya gelemediğimiz sevgili arkadaş grubumuzla, Birsen hanımcığımızın yeni evine taşınması münasebetiyle buluşabildiğimiz akşam oldu.
Birbirimizi özlemiş olmamız ve konuşacak konu başlıklarının oldukça artmış olması itibariyle hızlı ve özet olarak hayatlarımızdaki son gelişmelerin üzerinden geçtikten sonra daldık dedikodu alemine...
Bekarlıktan evliliğe, hayatın yüklerinden güzelliklerine, çocuklu ve çocuksuz olmanın getirdiklerine, kocaların yaptıklarına ve yapmadıklarına, kadınsal sorumluluklara, kızsal mazeretlere, ev dekorasyonlarına, yemek tariflerinden saç renklerimize kadar birçok konuya dalıp dalıp çıkıp çıkıp koyulaştırdık muhabbetimizi.
İşin bence en keyifli yanı şu ki grafikerden muhasebeciye, mimardan gazetecilere kadar geniş mesleki skala ve huyludan huysuza, yumuşaktan serte, asiden uyumluya, hoşgörülüye, hızlı parlayana, ılımlıya, olumluya, negatife, iyimsere, kötümsere kadar daha da farklı karakteristik yelpazeye rağmen önce dost sonra da kadın olmanın getirdiği bir olma duygusunun bizi hep aynı noktada birleştiriyor olması...
Hmm bu arada biz bunları yaparken beyler ne yaptıya gelirsem, onların da oldukça keyifli bir muhabbetlerinin olduğunu düşünüyorum ki sağolsunlar bize pek bulaşmadılar ve nefes almadan kaynatmamıza fırsat tanıdılar:))) Onları sadece sigara içmeye çıkarken montlarını almak için yan odanın kapısına geldiklerinde gördük:)))
En kısa zamanda tekrar biraraya gelme isteğiyle gecenin böylesine neşeli geçmesi için ortam sağlayan ev sahibemize de tekrar teşekkür ediyor ve çok öpüyorum...


2 yorum:

  1. Birsen Karauysal22 Şubat 2012 23:33

    Yaa insan işte edebiyatı iyi kullanınca ortaya böyle mauzzam bir hikaye çıkıyor ki çok çok beğendim... Tekrar tekrar okudum... Asıl ben sizlere teşekkür ediyorum geldiğiniz için... Yorgunluğumu alıp götürdüğünüz için... Güzel sohbetiniz için... Tabiiki gerçektende eşlerimize teşekkür ediyorum bize hiç mi hiç bulaşmadıkları için... Eh karınları tok olunca da zaten bulaşmaları imkansız olurdu... :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aynen canım..vur kaç yönteminin başka bir versiyonu bu, önce doyur sonra dedikoduya kaç:)))

      Sil