3 Ocak 2012 Salı

SERCAN’I KULLANMA KILAVUZU

Yeni yıl başlarken kendimi ile ilgili bir analiz listesi hazırlamak istedim. Tabi bu liste daha uzaaaarrr gider. Ama şimdilik bu kadarı kendime hediyem olsun.

“Puantiyeli hiçbir şeyi sevmem.
Kereviz yemem.

Tatlı ve tuzluyu bir arada sevmem.
Herkeste olanı almam ve herkesin yaptığını yapmam. Faklılığı severim.

Aleladeliği sevmem, özeni severim.
Karakter rengim kırmızıdır.

Bunun dışında pastel, naif açık renkleri sevmem, iddialı renkleri severim.
Ailem ve dostlarım benim dünyamın uydusudur. Onlarsız bir evrende kaybolurum.

Sıradan, tabldot bardakları beğenmem. Baştan çıkarıcı bardakları severim.
Yemekleri bir arada yemeyi sevmem. Tek tekçiyim. Pilav üstü nohudu sevmem örneğin. Pilav ve nohudu ayrı ayrı severim.

Çok kalın kıyafetleri sevmem, içinde daralırım. İnce ve rahat kesimlileri tercih ederim.
Artık boğazlı hiçbir şeyi sevmiyorum. Psikolojik bir boğulma tepkisi veriyor vücudum görünce bile…

Aşırı titizliği sevmem. Gözüme batar. Samimi gelmez, rahatsız olurum.
Dost sohbetlerinin yapıldığı güzel sofraların yemek bittiği gibi kaldırılmasından hiç hazetmem. Sofra dediğin sohbetle lezzetlenir.

Dağı sevmem, denizi severim.
Güzel, modern ve tarz sahibi bir fincanda Türk kahvesi içmeyi, hiçbir süslü isimli-bol kremalı hazır kahveye değişmem.

Starbucks’ta Türk kahvesi içmeyi severim.
Bakımsız tırnağı hiçbir surette sevmem. Ne kadında ne erkekte. Ama özellikle bir kadının manikürsüz parmağı beni çileden çıkarır. Bendeki ilk intibası yerlerde gezer.

Saçlarımı severim ve özen gösteririm.
Herhangi bir zamanda çekilen bir fön tüm ruh halimi değiştirip, kendime güvenimi arttırabilir.

Gösterişe, ukalalığa ve çok bilen cahillere asla tahammül edemem.
Kendini ve başından geçen sıradan olayları uzun uzuuuunnn anlatarak karşısındakinin anlatacak hiçbir şeyi olmamasını varsayan insanları boğasım gelir.

Aynı zamanda bu tip durumlarda sükunetin asaletten olduğunu anlamayanları da…
Nezaketsizliğe tahammül edemem.

Düşünceli, ince fikirli bakış açıları beni kendine çeker.
Siyah ve kahverenginin aynı anda kullanılmasını sevmem.

Dikkatli insanı severim, farkındalığı düşük olmamalı kişinin.
Duyarsız davranışları gördükçe, çekişmek yerine kulağımın üzerine yatmayı tercih ederim.

Damarıma ısrarla basılmadığı sürece kimseyi bilerek kırmamaya son derece özen gösteririm. Ama beni yaralamak için özel çaba gösterildiğini hissettiğim anda içimden panter çıkar. O küçük hanımefendiyi kimse tanıyamaz.
Çok kinci olduğum söylenemez, gönlüm alındığında geçmişi çabuk silerim. Ama yapılan iyiliği de kötülüğü de unutmam…Onları saklanmak üzere harici belleğe atarım.

Ahde vefa kıymetli bir mottodur benim için.
Bunu değer kılmayanlarla işim olmaz.

Her tür müziği duruma göre dinlerim. Müzik evrenseldir. Her ruh durumuna hitap eden şekli ise bana göre ayrıdır.
Kitap okurken Alice Harikalar Diyarı’na daldığım söyler sevgili kocam J

Sosyal aktivite önemlidir sevdiklerimle olduğumda.
Ama yalnız vakit geçirmeyi de severim.

Yemek yapmaya bayılırım. Hele konu hamur işi, tatlı ve farklı tarifler olduğunda gözlerim parlar.
Yaptıklarımı yemeyi değil ama yedirmeyi severim. Yiyenlerin gözündeki beğeni ifadesi mutlu olmama yeter.

Hiçbir şey için geniş zamanları beklemem…(Behçet Necatigil gibi)
Yapmak istediğim her şeyi program arasına sıkıştırabilirim.

Kafama koyduğum bir şey için son derece tezcanlıyım. Bekleyemem, hemen olsun isterim.
İnce eleyip sık dokuyanlardan değilim ama, programcıyımdır. Mutlaka organize ederim yapacak listemi ve planlarımı.

Yaş aldıkça karakter özelliklerimi esnese, beğenilerim değişse bile bir şey hiç değişmedi. O da iyi niyetli olmam.”

2 Ocak 2012 Pazartesi

Bugün güzel bir gün olsun!!!

Bugün güzel bir gün olsun istiyorum...
Mutlu haberler, güzel sürprizler, gülümseten yenilikler olsun içinde...
Çok ihtiyacım var bunlara bugün...
Lütfen hayat, sana sesleniyorum;
yazarken de yaşarken de yardımıma koş bugün...

Hasan 2 Salak Osman 8 = 10 kilo verdim ben

Rejimin ilk haftası zor demiştim ya...
Gerçekten kolay geçmedi.
Ama bugün verdiğim kiloya bakınca diyorum ki iyiki yılmadan devam etmişim.
Çünkü en son Manisa'da çıktığım tartı 10 kilo verdiğimi işaret etti.
Mutluluktan havalara uçtum tabi...

Bakın bakalım iki resim arasındaki 10 farkı bulabilecek misiniz?

Bizden yılbaşı renkleri..

Bu sene yılbaşı gecesi biraz hasta biraz pasta geçti açıkçası..
Üzerinize afiyet bağırsaklarımı bozmam itibarıyla Manisa'da geçirdiğimiz yılbaşı gecesinde saat 21.30'a kadar evden çıkamadım..
Ama sonrasında teyzemlerin ısrarlarına dayanamayıp, toparlansam da pejmürdeden bozma halimle kendimi Teras Restoran'da eğlencenin göbeğinde buldum.
Sevgili kocamın da biraz korkak-ürkek-izin isteyen ve sonrasında çiçek açan hallerini de aşağıdaki fotoğraflarda görmeniz mümkün...:))))

Bizim yılbaşı anımız kocaman gülümsemelerle başladı, umarım tüm sene böyle devam eder..

İşte o kareler:))