12 Mayıs 2012 Cumartesi

Ne güzel bir şehirmiş...

Hıdrellez öncesi hem dileklerimizi güzel bir havaya bırakmak, hem de nice uzun zamandır merak edip gidemediğimiz , göremediğimiz bir yolculuğu deneyimlemek istedik.
5 Mayıs Cumartesi iş çıkışı sevgilim ile birlikte basıp gittik Eskişehir'e...
İki gezgin altını üstüne getirinceye kadar gezdik.
Sevgilim daha önce, daha doğrusu çok uzun zaman önce görmüş en son Eskişehir'i. Benimse ilk deneyimim oldu ama inanılmaz hayıflandım. Burnumuzun dibinde, 1,5 saat mesafedeki bu müthiş, adeta bir Avrupa ziyareti tadı veren şehre daha önce gelmemiş olmaktan müthiş üzüntü duydum.
Ve resmen aşık olduk biz bu şehre.
Sadece şehre değil, birbirimize de bir kere daha...
Öyle güzel, havası aşk kokan, özgür, vurdumduymaz, renkli, medeniyet tınıları yükselen bir şehirde zaten başka bir şey hissetmek mümkün değil.
Ayrıntıları vermeden fotoğrafları yayınlayayım...:)

















Bayağı zaman olmuş, güzel günleri aktarmayalı...
Sırayla başlayayım dedim...

Aşağıdaki fotoğraflar 8 Nisan 2012'ye karşılık gelen güneşli bir pazar gününe ait...
Sevgilim ile geçen güzel, keyifli bir gün...
Önce yazı çağıran bu havanın tadını evimizin balkonunda hazırladığımız kahvaltıyla başladık.



Güzel havanın tadını çıkarmak adına görmüş olduğunuz güzel manzaraya sahip mekanın yolunu tuttuk. Orhaneli Yolu'nda bulunan ama ismini özellikle vermek istemediğim bu mekan ile ilgili arkadaşım Ayşe Deniz daha önce kötü bir deneyim yaşamıştı. Biz de ortamı görmek için gittik ve Ayşe'ye hak verdik. Manzara ve doğa müthiş olmasına rağmen hizmet sıfırdı...


Hızlıca başka bir yola doğru direksiyon kırarak, İzmir Yolu'nu Zeytinbağı'na bağlayan o yemyeşil tarlaların, uçsuz ovaların, rengarenk çiçeklerin, koyunların, kuzuların, ineklerin, bağevlerinin, traktörlerin kullandığı ve benim ilk defa gördüğüm müthiş güzel bir yoldan Trilye'ye gittik.
Güneşin ışıklarını çektiği bu güzel saatte yaptığımız yürüyüş sonrası bira-patates yaparak güzel bir sohbete daldık.
Kalkmadan bizim için bir klasik olan sahilde taş kaydırmaca oyununa doğru yürürken, ışığı güzel gören sevgilim böyle bir fotoğrafla son noktayı koymuş...

11 Mayıs 2012 Cuma

Ne zamandır gitmedi elim...
Ne zamandır içim boş, dışım dolu...
Ne zamandır dışım dolu içim boş...
**************
Artık baharlar açsın diye sarılmalı kağıda kaleme...
Anlatamadıklarını anlatma,
unuttuklarının altını çizme,
ve sahip olduklarının değerini hatırlama zamanıdır...